Siyasal hayat ele alinirken dis politikadan ekonomiye kadar farkli alanlarda yasanan degisim, dönüsüm ve bunu zorunlu kilan nedenler bir bütünlük icinde sunulmadigi zaman olaylar arasindaki baglantinin kurulmasi zorlasabilmektedir. Siyasal hayati sekillendiren devlet gelenegi binlerce yillik birikim sonucu elde edilmektedir. Bu birikim dikkate alinmadan tarih okumalari yapildiginda siyasi olaylari anlamak ve anlamlandirmak mümkün olamayacaktir. Osmanli Devleti ile Cumhuriyet Türkiyesi arasinda bir devamlilik iliskisi oldugu inkar edilemez bir gercektir.
Günümüz Türkiyesini anlayabilmek icin özellikle Osmanli Devletinin son dönemini iyi bir sekilde bilmek gerekmektedir. Türkiyeyi anlamak icin nasil ki Osmanli Devletinin son dönemini bilmek gerekiyorsa, bugünü anlamak icin de hem Osmanliyi hem de tek parti dönemi Cumhuriyet Türkiyesini bilmek gerekir. Bugün karsilastigimiz siyasi sorunlarin ve yasadigimiz kültür bunaliminin baska türlü anlasilmasi ve asilmasi imkan dahilinde görülmemektedir.
Binlerce yillik Türk tarihini bir kitap icinde toplamak mümkün degildir. Fakat anlamli bir tarih dilimi icerisinde konular irdelendigi zaman saglikli cikarimlar yapilabilir. Türkiyede siyaset veya Türkiyenin siyasi tarihi dendigi zaman en azindan Osmanli Devletinin son dönemlerini kapsayacak sekilde yazilmis olmasi beklenir. Bu kitapta 1808den yani modernlesme ve reform hareketlerinin en yogun sekil yapildigi dönemden baslanarak Türkiye Cumhuriyetinin kurulusu ve kurumsallasmasi ele alinmis, 1946ya kadar olan sürec irdelemis ve sonraki dönem baska bir calismaya birakilmistir.