Ciplak ve Özgür, mülkiyet ve egemenlik iliskileri parantezinde sevgi, ask ve
cinsellik üzerine, okurlari kendi sinirlarini kesfetmeye zorlayan bir meydan
okuma.
Orucoglu yine kendine has üslubuyla kurmacasini zitliklarla besliyor.
Avustralyada, ait olunmayan bir kültürün icinde, birbirine tezat göcmen
karakterlerin dünyasinda, güzel ile cirkin, dogru ile yanlis, ciddi ile gülünc olan
ic ice geciyor. Net yargilar siliklesirken celiskiler aciga cikiyor.
Orucoglu Ciplak ve Özgür olmanin recetesini sunmaktan ziyade okurlari
Ciplak ve Özgür bir tartismanin icine cekiyor. Yazarin saklanmaksizin
karakterleriyle ayni göz hizasinda durdugu, samimi ve cesur bir okuma sizi
bekliyor.
Icimdeki mülkiyet tanrisiyla, onun kutsal temeli ve degerleriyle catistim. Ne
oldu sonra Enkazlardan ve enkazimdan ciktim, cirilciplak. Yikicilarin
saflarinda buldum kendimi. Rahat durmadim. Bu sefer de inkarin inkarina,
derinligin ve hareketin yaratici harina dayadim yanik alnimi, yikicilarla catistim.